İmar Planı Nedir? Nasıl İlan ve İtiraz Edilir?

Makale Başlıkları
İmar Planı Nedir? Nasıl İlan ve İtiraz Edilir?
İmar Planı Nedir?
İmar Planı Ülkemizde şehir ve yerleşim alanlarının düzenli ve planlı olması toplumun sosyoekonomik ve kültürel hayatının aynası niteliğindedir. Özellikle son yıllarda ülkemizin yapısal bir değişimden geçtiği ortadadır.
İmar planı nedir, bir bölgenin, ilin veya şehrin yerleşim, yapılaşma, kullanım, çevre düzenlemesi ve gelişimini belirlemek için hazırlanan resmi bir plandır. İmar planları, yerel yönetimler veya devlet tarafından hazırlanır ve planlama aşamasında bölgenin sosyal, ekonomik, çevresel ve kültürel durumları dikkate alınır. İmar planları, nazım imar planları ve uygulama imar planları olarak iki bölüme ayrılır.
Nazım imar planları, bir bölgenin genel yapılaşma düzenini belirleyen, ölçekli ve kısmen ayrıntılı bir plandır. Uygulama imar planları ise, nazım imar planlarında belirtilen prensipleri uygulayarak bölgenin detaylı ve tamamlayıcı planlamasını içerir.
İmar planları, bölgedeki yapılaşma, yol ağları, yeşil alanlar, kamu binaları, kamu hizmetleri ve diğer yapılar gibi birçok faktörü düzenler ve yönetir. Ayrıca, imar planları, yasa dışı yapılaşmaların önlenmesi ve çevre düzenlemesi gibi konularda da önemli bir rol oynar.
Hızlı nüfus artışı, köyden kente göçün engellenememiş olmasıyla boy gösteren düzensiz kentleşme, gecekondulaşma ve daha birçok sorunun ortaya çıkmasıyla, bu olumsuzlukların önüne geçebilmek amacıyla çıkarılan İmar Kanununun çıkarılması ve onda yapılan değişikliklerin temel sebebini oluşturmuştur.
İmar planı, diğer adıyla bayındırlık planları bir bölge veya taşınmazın yapılaşma gayesini, kullanma şeklini, yapılaşma şartlarını belirleyen düzenleyici idari işlemlerdir.
Söz konusu olan bu düzenleyeci idari işlemlere karşı Danıştay Kanununun 24. Maddesinin c bende uyarınca Danıştay’da dava açılmaktadır.
Burada şu hususa da dikkat edilmelidir ki; imar planlarına karşı dava açılma süresinin kaçırılması durumunda dahi, imar planlarının uygulaması diyebileceğimiz parselasyon kamulaştırma, imar durumu verme gibi uygulamalara karşı açılacak davalarda düzenleyici işlem özelliğinde olan imar planlarının İdari Yargılama Usulü Hakkında Kanunun 7. Maddesine göre iptali talep edilebilecektir.
İmar Planlarının Öncelikle Uygulanacağı Hususlar Nelerdir?
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği madde 69’da imar planlarının öncelikle uygulanacağı konulardan söz edilmiştir. Buna göre söz konusu yönetmelikte planlarla ve ilgili idarelerce çıkarılacak olan yönetmeliklerle değiştirilemeyeceğine değinen maddeleri saklı kalmak şartıyla, diğer durumlarda imar planlarının uygulanmasına öncelik tanınır.
Planın Amacında Kullanma Zorunluluğu
İmar yasasının 3. Maddesi gereğince hiçbir saha, her ölçekteki planın temellerine, olduğu bölgenin kurallarına ve imarla ilgili yönetmeliklere aykırı amaçlar için kullanılamaz. Kanun koyucu bu sebeple bir bölgenin planda belirlendiği amaç dışında kullanılmasını net bir şekilde yasaklamıştır.
İmar Planı Türleri Nelerdir?
İmar planı türlerini incelerken İmar Kanunu ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğini bir arada incelememizde yarar vardır. Bu inceleme ile şuan ki hukuki düzenimizde ana mekânsal planların mekânsal strateji planı, çevre düzeni planı ve imar planlarından; bu söz konusu imar planlarınınsa nazım ve uygulama imar planlarını içerdiği sonucuna varırız. Kısaca özet geçecek olursak şuanda hukukumuzda 4 adet mekânsal plan türü bulunur.
Metropoliten Alan Planları (M.A.P)
Metropoliten Alan, bize yoğunluğu yüksek büyük bir merkez ile onu çevrelemiş olan ve onun ile sıkı günlük ekonomik, kültürel ve sosyal ilişkide bulunan farklı büyüklüklerdeki kırsal ve kentsel yerleşmelerden oluşmuş ve gelişmiş bir toplumun yaşamını sürdürdüğü alan olarak tanımlanabilir.
Uygulamada, metropoliten alan planları hazırlanış itibariyle nazım imar planı olmasına rağmen mevzuatımızda ölçek ve kapsam açısından baktığımızda bölge planlarıyla çevre düzeni planları arasındaki planlama kademesi olarak görülür.
Metropoliten alan planlarının ölçeği 1/100.000’dir.
Mekânsal Strateji Planları (M.S.P)
Mekânsal strateji planları, İmar yasasında “ekonomik, sosyal politikalar ve çevre politikaları ile izlemlerini mekân ile bağdaştırarak fiziki gelişimi ve sektörel kararlara yön veren, ülkenin tamamında ve gerekli görülen bölgelerde hazırlanmış olan, raporu ile bütünlük oluşturan plan” şeklinde tanımlanır.
Mekânsal Strateji Planlarının ölçekleri 1/250.000 ile 1/500.000 veya daha üst ölçek haritalar üzerinde grafik ve şematik dil kullanılarak hazırlanmış olan, ülkenin tamamında ve gerekli görülmüş bölgelerinde yapılabilen, sektörel ve tematik paftalar ve raporu ile bir bütün halinde olan plandır.
Çevre Düzeni Planları (Ç.D.P)
İmar kanununun 6. Maddesinde düzenleniş şekli itibariyle; varsa mekânsal strateji planlarının amaç ve stratejilerine uygun bir şekilde yerleşme, gelişim alanları ve bölümlerine ilişkin alt ölçek planlarını yönlendirmeye yarayan genel arazi kullanım kararlarının çerçevesindeki ilke ve ölçütleri belirleyen, bölge, havza veya il bütününde hazırlanmış olan, plan kararları ve raporu ile bir bütün olan plandır.
Çevre düzeni planları 1/50.000 ile 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde yapılmaktadır.
Nazım İmar Planları (N.İ.P)
Ülkenin kalkınma stratejisi ve bölgesel gelişim politikalarını mekansal seviyede ilişkilendiren, bölge planlarının sosyal ve ekonomik potansiyel, amaç ve stratejileriyle ulaşım ilişkileri ve fiziki eşiklerine de dikkat ederek değerlendirmiş olan,
yer üstü ile yer altı kaynakların ekonomiye kazandırılmış olmasına, tarihi, kültürel ve doğal değerlerinin geliştirilmesine ve korunmasına, yerleşim bölgeleri, ulaşım sistemiyle kentsel, ve teknik altyapının dair mekansal politikaları belirlemiş olan, alanlara ilişkin mekansal stratejilerle ilişkiyi kuran, 1/250.000 ile 1/500.000 veya daha yüksek ölçek haritalardaki grafik ve şematik dille hazırlanmış, ülkenin tamamında ve gerekli alanlarında yapılabilen, alansal ve tematik paftalar ve raporuyla bir bütünlük ilişkisi içerisinde olan plandır.
Nazım imar planlarının mutlaka Çevre Düzeni İmar Planlarına uygun olması zorunludur. Çevre Düzeni İmar Planında “doğal kimliği korunacak alan” olarak ayrılan alan, Nazım İmar Planında sanayi imar planı olarak ayrılması mümkün değildir.
Bir planın Nazım İmar Planı olarak adlandırılabilmesi için bu nitelikleri taşıyor olması yeterlidir, bu ismi taşıması mutlak gereklilik içermez.
Uygulama İmar Planları (U.İ.P)
Uygulama İmar Planları daha önceden onaylı haritaların üstüne çizilmiş olan ve bir çeşit alanların yapı adalarını, bunların düzen ve yoğunluğunu, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas alınacak uygulama aşamalarını ve diğer bilgileri detaylarıyla gösteren planlardır.
Uygulama imar planları 1/1.000 ölçeğe göre hazırlanmaktadır.
Uygulama imar planları sınırlarının gerekli olduğu zaman nazım planlar üstünde gösterilmiş olması gerekir.
Herhangi bir alanda inşaat ruhsatının verilebilmesi için, N.İ.P(Nazım İmar Planı)’na uygun bir şekilde U.İ.P’nın yapılması, daha sonrasında ayırma-birleşme veya parselasyon yaparak U.İ.P’na uygun imar parsellerinin oluşturulması gerekir.
İmar Planları Nasıl İlan Edilir?
İmar Yasasında çevre düzeni planlarının ilan edilip edilmeyeceği ve şayet ilan edilecekse bunun süresiyle ilgili herhangi bir hüküm mevcut değildir. Ancak Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği (MPYY) md. 33, çevre düzeni planlarının da diğer planlardaki olduğu gibi ilanının yapılmasını emretmiştir.
İmar Yasası madde 8 uyarınca, kesinleşmiş olan imar planları–nazım ve uygulama imar planları, onay tarihinden itibaren Belediye Başkanlığı tarafından veya valilikler tarafından tespit edilmesiyle ilan yerlerinde ve alakalı idarelerin web sayfalarında 1 ay içerisinde aynı zamanlı şekilde ilan edilecektir.
Ancak MPYY madde 33 uyarınca Çevre düzeni planı ile imar planları onaylandığı tarihten itibaren maksimum 15 iş günü içerisinde 30 gün süre ile bütün herkesin görebileceği biçimde idarelerce tespit edilmiş ilan yerlerine asılarak ve idarenin web adreslerinde aynı zamanlı olarak ilan edilecektir. Bu planların nasıl ve nerede görebilmenin mümkün olduğu mahalli haberleşme kanalları ile ulusal ve yerel basın aracılığı veya muhtarlıklarca duyurulur.
İlan ve askı zamanı boyunca yapılan itirazlar ilgili idare tarafından, planlarda yapılacak değişimler üzerine sadece değişen kısımla sınırlı kalmak kaydıyla tekrar ilan süreci harekete geçer.
İmar Planlarına İtiraz Nasıl Yapılır?
İmar planlarına yapılacak itirazlar 1 aylık ilan süresinde muhatap idareye yapılacaktır. Eğer ilan edilen planlara hiçbir itiraz gelmezse bu sürenin bitimiyle beraber planlar kesinleşir.
İtirazın Yapılması Gereken Merci
Belediyeler tarafından hazırlanan planlara, belediye başkanlığına itiraz edilir. Bu itirazı belediye meclisi karara bağlar.
Belediye sınırları dışarısında il özel idarelerince yapılmış olan imar planlarına itiraz mercii il genel meclisine iletilmek amacıyla valiliktir. Bu itirazı il genel meclisi ve vali karara bağlayacaktır.
İtirazı Karara Bağlama Süresi Nedir?
İtirazlar, askı süresinin bittiği tarihten başlayarak en fazla 30 gün içerisinde muhatap idarenin karar makamına gönderilir. Gönderilen bu itiraz en fazla 30 gün içerisinde karara bağlanır ve söz konusu plan kesinleşir.
Eğer ki yapılan itiraz reddedilmişse, planlar başka bir onay işlemi gerektirmeksizin ret tarihinde kesinleşecektir. İtiraz kabul edilirse, kabul edilen kısımla ilgili yeni bir ilan süreci başlar.
İmar durum bilgileri, yerleşim yerlerinde yapı adalarını düzenleyen ve çevre düzeni planına uygun olarak hazırlanan imar planlarına göre belirlenir. Bu planlar arasında, nüfusu 10.000’i geçen yerleşim yerleri için hazırlanan uygulama imar planları ve temelini nazım imar planlarının oluşturduğu revizyon imar planları bulunur.
Bu planlar, çevre düzeni planı ile uyumlu olarak hazırlanarak, yerleşim alanlarının nüfus yoğunluğu ve diğer özellikleri göz önünde bulundurulur. İbadet yerleri gibi özel yapı adaları, ilgili imar planına uygun olarak yerleşim yerlerinde belirlenir ve söz konusu planlara uygun kararlara göre inşa edilir.
Emsal Yargı Kararları
Danıştay 6. İdari Dava Dairesi, E. 2010/10876, K. 2011/868, T. 18.04.2011
Plan değişikliği istemiyle yapılan başvurunun yetkisiz makamca reddedilmesi ve bu işlem ile imar planının iptali istemiyle davanın açılması halinde yetkisiz makamca tesis edilen işlemin iptal edilerek mer’i planın bu aşamada incelenmesi gerektiği hakkında.
İstemin Özeti : Çanakkale İdare Mahkemesince verilen 24.08.2010 günlü, E:2010/236, K:2010/591 sayılı kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Mehmet Sıtkı Çelik’in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı E. Emel Çelik’in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Çanakkale İli, Merkezi İlçesi, Cevatpaşa Mahallesi’nde bulunan ve askeri hizmetlerde kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığı (Jandarma Genel Komutanlığı)’na tahsis edilen … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda yapılan ve söz konusu taşınmazı devlet hastanesi,
park ve yol alanında bırakan imar planı değişikliklerinin düzeltilerek eski hale getirilmesi istemiyle yapılan başvuruların reddine ilişkin 09.12.2009 günlü, 8387 sayılı ve 11.02.2010 günlü, 1288 sayılı Çanakkale Belediye Başkanlığı işlemlerinin ve bu işlemlerin dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açılmış;
İdare Mahkemesince, imar planları, belediye meclisi kararı ile onaylanarak yürürlüğe gireceğinden, yetkide paralellik ilkesi gereği, olayda plan tadilatına ilişkin taleplerin belediye meclisince görüşülerek bir karar verilmesi gerekirken, belediye başkanlığı işlemleri ile reddedilmesinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı,
diğer yandan, 07.05.1992 tarihli ve 530 sayılı belediye meclisi kararı ile onaylanan imar planları ile hastane alanı olarak düzenlenen dava konusu taşınmazın 1972 yılından beri İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı’na askeri amaçlı kullanılmak üzere tahsisli olduğu ve söz konusu tahsisin halen devam ettiği,
davaya konu imar planlarının onayı aşamasında ise İçişleri Bakanlığı’nın uygun görüşünün alınmadığı, bu nedenle 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu idare mahkemesi kararının belediye başkanlığı işlemlerinin iptaline ilişkin bölümünde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Temyize konu kararın imar planlarının iptaline ilişkin kısmına gelince;
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından uyuşmazlık konusu taşınmazlara ilişkin olarak plan değişikliği talebinde bulunulduğu, bu plan değişikliği talebinin belediye başkanlığınca reddi üzerine bu işlemin ve yürürlükteki 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
3194 sayılı Yasanın 8. maddesinin (b) bendinde, imar planlarının belediye meclislerince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bu planların onay tarihinden itibaren bir ay süre ile ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde yapılan itirazların belediye meclislerince 15 gün içinde incelenerek kesin karara bağlanacağı, onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerde de aynı usullere uyulacağı hükümlerine yer verilmiştir.
Olayda, belediye başkanlığı işlemlerinin iptali sonucunda dava konusu planlarda değişiklik yapılması istemini içeren davacı başvurusunun yetkili organ olan belediye meclisince incelenmesi sırasında dava konusu imar planları ve bu planlarda değişiklik yapılması isteminin birlikte değerlendirilmesi suretiyle karar verileceğinden, planlar hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerekirken sözü edilen planların iptali yolunda verilen mahkeme kararının bu kısmında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Çanakkale İdare Mahkemesinin 24.08.2010 günlü,
E:2010/236, K:2010/591 sayılı kararının belediye başkanlığı işlemlerinin iptaline ilişkin bölümünün onanmasına, imar planlarının iptali yolundaki kısmının bozulmasına,
bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Faydalı Linkler:
- İmar Planında Yaygın Hukuka Aykırılık Nedenleri Nelerdir?
- Konkordato İlan Etme Süreci Nasıl İşler?
- İmar Kanununda Öngörülen Para Cezalarından Doğan Davalar
- Belediyenin Yıkım, İnşaat Durdurma Kararına Karşı İtiraz ve İptal Davası
- İnşaat ve İmar Hukuku